T.C. Mİllî Eğİtİm BakanlIğI
KÜTAHYA / MERKEZ - Sırören Ortaokulu

Köyümüz

Sırören Köyünün Tarihçesi

SIRÖREN KÖYÜ

Köyümüz ile ilgili tarihsel bilgilere ilk olarak 1622 tarihli, toplanan avarız vergilerinin kaydedildiği ve bölge hakkında nüfus bilgilerine ulaşılabilen icmal avarız defterlerinde rastlanmaktadır. 1530 tarihli Kütahya kazası haritasında köyümüzün ismine rastlanılmaması köyün tahminen 1550’den sonra kurulduğu fikrini doğurmaktadır. Köyümüzün 1622 tarihli avarız vergi kayıtlarında, Kütahya kazasının bugünkü ismiyle Sabuncupınar olarak zikredilen Armudili nahiyesine bağlı Serviran köyü olduğu anlaşılmaktadır. Köye ilk yerleştirilenlerin Osmanlı Devletinin iskân (beşeri yerleştirme) politikası çerçevesinde yerleştirildiği tahmin edilmektedir. Armudili nahiyesine bağlı yirmi beş köy arasında ismi zikredilen köyümüzün nüfusu hakkında o dönem için tam bir sayı belirtilemese bile beş ila on kişinin yani bir veya iki ailenin yerleştiği kanaatine iskân politikasıyla kurulan diğer köyleri Sökmen ve İnli köylerinin onar kişilik nüfusuna bakarak ulaşılabilmektedir.

Köyümüzün eski adında geçen “viran” sözcüğü kurulduğu bölgenin eski bir yerleşim yeri olduğunu ve köyümüzün eski bir yerleşim yeri üzerine kurulduğunu göstermektedir ki tarihçiler tarafından da adı bu sözcükle birleşen köyler için aynı durumun geçerli olduğu savunulmaktadır. Köyümüz ile ilgili 1622’den 1845’e kadar olan dönemde çok fazla bilgi bulunmamaktadır. Köyümüz ile ilgili en detaylı bilgilere bölge hakkında sosyoekonomik ve nüfus yapısı ile ilgili bilgiler veren 1845 tarihli temettü’at defterlerinde rastlanmaktadır. Nüfusun 1845 yılında kırk dört hanede yaşayan yaklaşık iki yüz yirmi kişiden oluştuğu anlaşılmaktadır. Döneme ait kaynaklarda köyümüzde köy halkının isimleri arasında Berberoğlu, İmamoğlu gibi lakapların bulunması bu kişilerin berberlik, imamlık gibi meslekleri icra ettiklerini göstermektedir. Bunun dışında Köseoğlu, Sarı Kethüdaoğlu, Karagözoğlu, Kara Mehmedoğlu gibi isimlerin bulunması da bu kişilerin fiziksel özelliklerden kaynaklanmaktadır. Köyümüz içerisinde o dönemde Kavalcıoğlu ailesi kırk kişilik bir nüfusa sahipken onu takip eden İmamoğulları ise yirmi beş kişilik bir nüfusa sahiptir. Köyümüz içerisinde kaynakta dikkat çeken diğer bir unsur ise köyde Seyyid lakaplı üç kişinin bulunmasıdır. Seyyid lakabı İslam peygamberi Hz. Muhammed’in soyundan gelenlere verilmekteyken aynı anda Osmanlı toplumu içerisinde önemli bir statü göstergesidir. Bunun dışında iki kişinin de Hacı lakabı ile anılması da bu kişilerin hac vazifesini yerine getirdiklerinden dolayı bu lakapla anıldıklarını göstermektedir.

Köyümüzün ekonomik yapısına bakıldığında geçim kaynağı olarak üç iş kolu dikkat çekmektedir: kerestecilik, tarım ve hayvancılık.

Keresteciliğe bağlı olarak dağcılık, odun taşımacılığı gibi ormancılığa bağlı faaliyetler de gerçekleşmiştir. Köyümüzün de hâlihazırda etrafının ormanlarla çevrili olması geçmişte yapılan kerestecilik faaliyetine önemli bir kanıttır. O dönemde kırk dört haneye sahip olan köyümüzde on altı hanenin kerestecilikle uğraşması toplam nüfustan yaklaşık ortalama seksen kişinin kerestecilik ile geçimini sağladığını göstermektedir.

Tarım faaliyetleri de köy halkının geçimini sağladığı önemli bir uğraş alanı olmuştur.  Yüksek bir ekim alanına sahip olan köyümüzde o dönemde hane başına on yedi dönüm arazi düşerken köyümüzün toplamda ise altı yüz doksan dönümlük bir ekili alana sahip olduğu bilinmektedir. Tarım, köy halkı için önemli bir geçim kaynağıdır.

Kerestecilik ve tarım dışında diğer bir uğraş alanı da hayvancılık olmuştur. Büyükbaş ve küçükbaş hayvancılığın yapıldığı köyümüzde inek, düve, kısrak, tay, erkek manda, dana ve merkep gibi büyükbaş hayvan sayısı üç yüz yirmi ile ifade edilirken koyun, keçi, kuzu ve oğlak gibi küçükbaş hayvan sayısı beş yüz seksen sekiz ile ifade edilmiştir. Köyümüz ile ilgili en geniş bilgilere ulaşabildiğimiz 1845 tarihli temettü’at defterleri bize bu bilgileri sunmuştur.

Köyümüzün adının tarihsel süreç içerisindeki değişimi ise cumhuriyet dönemine rastlamaktadır. Türkiye’deki köy adlarının değiştirilmesine yönelik yapılan çalışmalar neticesinde 1933 ve 1940 tarihlerinde köyümüzün adı önce Sırviran daha sonra ise Sırören olarak değiştirilmiştir. Adı 1924’te Sabuncupınar olarak değiştirilen Armudili nahiyesine 1980 yılına kadar bağlı olan köyümüz nahiyelerin köy statüsüne düşürülmesinden sonra Sabuncupınar’dan ayrılarak Kütahya ilinin merkeze ilçesine bağlanmıştır.

Kütahya il ve ilçe merkezine otuz beş kilometre uzaklıkta bulunan köyümüzün Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre 2022 yılındaki nüfusu sekiz yüz kırk sekiz kişidir. Bu sayı ile Kütahya’nın merkez ilçesine bağlı köyler içerisinde en fazla nüfusa sahip köy olarak dikkat çekmektedir.

Günümüzde de tarım ve hayvancılık önemli bir geçim kaynağıyken köyümüzün çevresinde kurulan maden ocakları sayesinde madenciliğe bağlı iş kollarında çalışan nüfus da artmıştır. Köyümüzde şu an hâlihazırda hizmet veren muhtarlık binası, çok amaçlı salon, ilkokul ve ortaokul, camisi, bakkal, kahvehane, sağlık evi, demirci dükkânı ve inşaat malzemeleri satan bir ardiye bulunmaktadır. Ilıca kaplıcalarına dokuz kilometre uzaklıkta bulunan köyümüzün yakınında bulunan Kavuşuk mesire alanı, çam havasıyla insana huzur veren önemli ve sağlıklı bir güzelliğe sahip olarak ziyaretçilerine her zaman açıktır. Ayrıca köyümüz ile Ilıca kaplıcaları arasındaki 9 kilometrelik yol, 2018 yılının Eylül’ünde sıcak asfalta dönüştürülmüştür. Köyümüzün tarihiyle ilgili çalışmalara devam edilmekte olup yeni bilgiler gün ışığına çıktıkça güncellenecektir.

Sırören Ortaokulu Müdürlüğü

Köyümüzle ilgili tarihî bilgiler, köylümüz Tarih Öğretmeni Sayın İbrahim KARTLAR’dan alınmıştır. Fotoğraflar Sırören köyü websitesi yöneticisi Hasan KARTLAR'dan alınmıştır. Bilgilendirme metninin ilk şekli ise köyümüzün okullarına yirmi dört sene hizmet veren köylümüz ve eski okul müdürümüz Sayın Enver BODUR tarafından kaleme alınmıştır. Kendilerine bu çalışmalarından dolayı teşekkür ederiz.

Kışın SırörenDüğün AlayıSağlık OcağıMuhtarlıkOrtaokulGeçmişte Cumhuriyet Bayramıİlkokul

 

 İbrahim KARTLAR’ın Kaynakçası

Aydın, M. (2016). “Avarız Defterlerine Göre XVII. Yüzyılda Kütahya” Dumlupınar Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 48, 199-232

Cırık, B. (2007). 1845 (H.1261) Tarihli Temettü’at Defterlerine Göre Hüdavendigar Eyaleti Kütahya Kazası Armudili Nahiyesine Bağlı Seyeli, Aşk-ı Kara, Ürünlü, Bayramşah, Söğüt, Serviran ve Sökman Köylerinin İktisadi ve İçtimai Durumu. Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi. Kütahya: Dumlupınar Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü.

Sezen, T. (2017). Osmanlı Yer Adları. Ankara: T.C. Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü

T.C.  İçişleri Bakanlığı İller İdaresi Genel Müdürlüğü. (1968). Köylerimiz: 1 Mart 1968 gününe kadar. Ankara: Başbakanlık Basımevi

Paylaş Facebook  Paylaş twitter  Paylaş google  Paylaş linkedin
Yayın: 02.04.2024 - Güncelleme: 18.04.2024 15:45 - Görüntülenme: 27
  Beğen | 1  kişi beğendi